Yakın zamanda yeni bir çalışana ihtiyacınız olacak mı?
--
Yazar: Selin Egehan
Bugünlerde tüm şirketler teknolojinin nimetlerinden faydalanarak verimliliği arttırmanın yollarını arıyor. Günümüz koşullarında olması gereken de bu aslında. Kaynaklarınızı ne kadar etkin kullanırsanız, girdi maliyetlerinizi minimum düzeyde tutabilirsiniz. Bu da sizin karlılığınızı olumlu yönde etkiler. Göz ardı edilmemesi gereken konu ise emek girdisi.
Teknolojik gelişmelerin iş hayatına uyarlaması ile birlikte operasyonel departmanlar küçüldü; işler hatasız ve tek tuşla halledilebilir oldu. Bunun ne kadar çok zaman ve emek tasarrufu sağladığını kimse yadsıyamaz. Ama hala insan emeğine, yaratıcılığına ve zekasına ihtiyacımız var. Peki bu ihtiyacı en kısa sürede karşılamak için gerekli hazırlıklarınız tam mı, bütçeniz hazır mı? Daha önce hiç talep tahmin çalışması yaptınız mı? Yoksa departman yöneticilerinizden biri “benim yeni bir elemana ihtiyacım var” diyene kadar haberiniz olmuyor mu? Eğer son soruya cevabınız evet ise insan kaynakları yönetimini hafife alıyorsunuz derim. Çünkü şirketinize ve elinizdeki verilere göre seçeceğiniz talep tahmin yöntemleri ile yeni çalışan ihtiyacını öngörebilirsiniz.
Talep tahmin yöntemlerini temel itibari ile iki başlık altında toplayabiliriz. İlki yargısal yani öznel talep tahmin yöntemleri; bunlar: yönetici tahmini, Delphi Tekniği, Nominal Grup Tekniği, Senaryo Analizleri ve Kıyaslama teknikleri. İkincisi ise sayısal verilere başvurmak. İşletmenizin yapısı ve elinizdeki veriye göre başvurabileceğiniz sayısal yöntemler ise:
- Trend Analizleri,
- Regresyon- Korelasyon Analizleri,
- Oran Analizleri,
- İş Yükü Analizleri,
- İş Gücü Devri ve
- Devamsızlık Analizi.
Her işletmede tüm analizleri yapmaya gerek duyulmayabilir, bazılarını gerçekleştirecek verileriniz de olmayabilir. En doğru sonuca ulaşmak için öznel ve sayısal birkaç yöntemi birleştirmek gerekir. Sadece öznel yöntemlerle bir sonuca varamayız, sayısal verilere de ihtiyacımız var. Bununla birlikte yalnızca sayısal verilerle hareket edersek, bu da bizi yanıltabilir. Örneğin, bir işin yapılması için standart bir süre belirlemeye çalışıyoruz diyelim. Gözlem ve uygulama ile o işin 20 dakika da yapıldığını tespit ettik. Bu durumda bu iş için standart süre 20 dakika diyebilir ve bunun üzerinden kaç personel ihtiyacı olduğu hesaplayabilir miyiz? Maalesef o kadar basit değil; iş gören iş süresince sürekli olarak çalışamaz: Çalışanlar için standart süre hesaplanırken;
• Tempo takdiri yapılması
• Dinlenme toleransları (normal işlerde %12, ağır işlerde %20)
• Kişisel ihtiyaç payları (erkeklerde %5, kadınlarda %7)
• Yorgunluk payı (erkeklerde %9, kadınlarda %12) ve
• Diğer paylar (temizlik, iş hazırlama, iş değiştirme, hata, eğitim vb) için de zaman ayrılması gerekir.
Bu analiz yöntemlerine ve daha pek çoğuna internet kaynaklarından ulaşabilir; doğru uygulamalarla gerçekçi tahminler yürütebilir, hazırlıklarınızı da bu yönde yapabilirsiniz. Bu tahminleri raporlarınıza ve sunumlarınıza eklediğinizde işverenlerinizin de ilgisini çekeceğinizden eminim.